The main purpose of this study is to investigate the effect of school burnout on academic achievement and well-being in high school students with a holistic approach. With this aim, two separate studies were conducted and data were collected from 2012 high school students from five different sample groups. At the first study in the scope of the research, the aim is to develop the Self-Determination Theory Based Student-Teacher Relationship Scale High School Form in order to measure communication and interaction of high school students with their teachers. Within the scope of this study (Study I), data were collected from 1004 students from four different sample groups. As a result of the validity and reliability studies carried out within the scope of this study, the Self-Determination Theory Based Student-Teacher Relationship Scale High School Form was determined to be a valid and reliable measurement tool consisting of a total of 15 items in three sub-components expressed as autonomy, competence and relatedness. In the second study carried out within the scope of the study, a structural equation model consisting of the variables self-regulation, student-teacher relationship, peer relationships, family involvement to school, school burnout, academic achievement and well-being was tested in order to examine the effects of school burnout on academic achievement and well-being. Within the scope of this study (Study II), data were collected from a total of 1008 high school students. On the purpose of collecting the data within the scope of the study, a scale battery consisting of eight parts.Personal Information Form, Self-Regulation Scale, Friendship Qualities Scale, Self-Determination Theory Based Student-Teacher Relationship Scale High School Form, Perceived Parental and Teacher Academic Involvement Scale, Maslach Burnout Inventory - Student Form, Academic Achievement (GPA) and EPOCH Well-Being Scale was used. The findings of this study revealed that the established hypothetical model was confirmed [χ² (N = 866) = 1069,099; p < ,001; df = 240; χ²/df = 4,455; GFI = ,900; AGFI = ,875; CFI =,911; RMSEA = ,063; SRMR = ,0655]. Besides, the findings of the study revealed that each of the variables of self-regulation, student-teacher relationship, peer relationships and family involvement to school had a direct and negative predictive effect on school burnout. The relative importance of the predictive effects of variables on school burnout is respectively as student teacher relationship, self-regulation, family involvement to school and peer relationships. These four predictive variables (self-regulation, student-teacher relationship, peer relationships, and family involvement to school) explain the % 73 of the total variance associated with school burnout (R2 = ,73). In addition to this, school burnout, which is both dependent and independent variable of the study, has a direct and negative predictive effect on both academic achievement and well-being. Furthermore, school burnout explains % 16 (R2 = ,16) of the total variance related to academic achievement, and % 66 (R2 = ,66) of the total variance related to well-being. Another important finding at this point is that the predictive effect of school burnout on well-being is relatively higher than its predictive effect on academic achievement. Taking into account all of these, the results of the research were discussed by considering the related field literature and suggestions were made to researchers, practitioners and policy maker in direction of findings of the research.
Bu araştırmanın temel amacı lise öğrencilerinde okul tükenmişliğinin akademik başarı ve iyi oluşa etkisinin bütüncül olarak incelenmesidir. Bu amaç doğrultusunda iki farklı çalışma yürütülmüş ve beş ayrı örneklem grubunda yer alan toplam 2012 lise öğrencisinden veri toplanmıştır. Araştırma kapsamında yürütülen ilk çalışma ile lise öğrencilerinin öğretmenleri ile kurdukları iletişim ve etkileşimi ölçebilmek için Öz-Belirleme Kuramı Temelli Öğrenci-Öğretmen İlişkisi Ölçeği Lise Formu'nun geliştirilmesi amaçlanmıştır. Bu çalışma (Çalışma I) kapsamında dört farklı örneklem grubundan toplam 1004 öğrenciden veri toplanmıştır. Yapılan geçerlik ve güvenirlik çalışmaları sonucunda, Öz-Belirleme Kuramı Temelli Öğrenci Öğretmen İlişkisi Ölçeği Lise Formu'nun özerklik, yeterlik ve ilişkili olma olarak ifade edilen üç alt bileşende yer alan toplam 15 maddeden meydana gelen geçerli ve güvenilir bir ölçme aracı olduğu saptanmıştır. Araştırma kapsamında yürütülen ikinci çalışmada ise okul tükenmişliğinin akademik başarı ve iyi oluşa etkisini bütüncül olarak inceleyebilmek amacıyla öz-düzenleme, öğrenci-öğretmen ilişkisi, akran ilişkileri, ailenin okula katılımı, okul tükenmişliği, akademik başarı ve iyi oluş değişkenlerinden oluşan bir yapısal eşitlik modeli sınanmıştır. Bu çalışma (Çalışma II) kapsamında ise toplam 1008 lise öğrencisinden veri toplanmıştır. Araştırma kapsamında yürütülen ikinci çalışma kapsamında verilerin toplanması amacıyla Kişisel Bilgi Formu, Öz-Düzenleme Ölçeği, Akran İlişkileri Ölçeği, Öz-Belirleme Kuramı Temelli Öğrenci-Öğretmen İlişkisi Ölçeği Lise Formu, Algılanan Anne-Baba ve Öğretmen Akademik Katılım Ölçeği, Maslach Tükenmişlik Envanteri-Öğrenci Formu, Akademik Başarı (AGNO) ve EPOCH İyi Oluş Ölçeği olmak üzere sekiz bölümden oluşan bir ölçek bataryası kullanılmıştır. Bu çalışmaya ilişkin bulgular alan yazına dayalı olarak kurulan hipotetik modelin doğrulandığını ortaya koymuştur [χ² (N = 866) = 1069,099; p < ,001; df = 240; χ²/df = 4,455; GFI = ,900; AGFI = ,875; CFI =,911; RMSEA = ,063; SRMR = ,0655]. Bununla birlikte çalışmaya ilişkin bulgular, öz-düzenleme, öğrenci-öğretmen ilişkisi, akran ilişkileri ve ailenin okula katılımı değişkenlerinin her birinin okul tükenmişliği üzerinde doğrudan ve negatif yönde yordayıcı etkiye sahip olduğunu ortaya çıkarmıştır. Değişkenlerin okul tükenmişliği üzerindeki yordayıcı etkilerinin göreli önem derecesinin ise sırasıyla öğrenci-öğretmen ilişkisi, öz-düzenleme, ailenin okula katılımı ve akran ilişkileri şeklinde olduğu görülmüştür. Bu dört yordayıcı değişken (öz-düzenleme, öğrenci-öğretmen ilişkisi, akran ilişkileri ve ailenin okula katılımı) birlikte okul tükenmişliğine ilişkin toplam varyansın % 73'ünü açıklamaktadır (R2 = ,73). Bunun yanında araştırma sonuçlarına göre araştırmanın hem bağımlı hem de bağımsız değişkeni olan okul tükenmişliği hem akademik başarı hem de iyi oluş üzerinde doğrudan ve negatif yönde yordayıcı etkiye sahiptir. Ayrıca okul tükenmişliği akademik başarıya ilişkin toplam varyansın % 16'sını (R2 = ,16), iyi oluşa ilişkin toplam varyansın ise % 66'sını (R2 = ,66) açıklamaktadır. Bu noktada önemli bir diğer bulgu ise, okul tükenmişliğinin iyi oluş üzerindeki yordayıcı etkisinin, akademik başarı üzerindeki yordayıcı etkisinden göreli olarak daha fazla olduğudur. Tüm bunlar göz önünde bulundurularak araştırma sonuçları, ilgili alan yazın dikkate alınarak tartışılmış ve araştırma bulguları doğrultusunda araştırmacılara, uygulamacılara ve politika yapıcılara yönelik öneriler sunulmuştur.