The Ottoman Empire was a very different state from its peers at the time, reaching its borders to three continents. It was always necessary for it to be open to new ideas in consequence of both the greatness of the geography in which it was founded and the changing time conditions. For this reason, the Ottoman Empire established many institutions and organizations with the purpose of accelerating the organization of the state since it was founded and these organizations were renewed in time in accordance with changing conditions. Studies were carried out for deep-rooted administrative reforms in the Ottoman Empire, especially during the reign of Mahmud II and Selim III. After the Tanzimat era, western-style regulations were needed in the bureaucracy. The increase in the number of the civil servants was also included among the regulations.In the 19th century, which is described as the longest century of the Ottoman Empire, one of the reforms was the regulations on civil servants. In this period in which the institutionalization of the state administration increased, the bureaucracy specialized and gained a more centralized appearance, some radical changes were made in the employment of civil servants. The alterations that were made included also the non-Muslim elements in the Ottoman Empire. In the 19th century, non-Muslims were enabled to be more effective inside the state with the new rights granted to them. The process of the books in which the official documents belonging to the officials of the Ottoman State organization were registered was called Sicill-i Ahval and the books that were used for registration were called Sicill-i Umumi. The books that we call Sicill-i Ahval contained information about the officers' special status and official posts during their incumbency. 201 books were kept in the Ottoman Archive between the years 1873 and 1909. In the books, the name, pseudonym or identification tag of the officers, the rank of the father if he is a civil servant, the name of the family if he was well-known, the date of commencement of duty, the status of education, the degree of merit and qualification, the dismissal, appointment and reasoning, and his nationality if he was a non-Muslim were recorded.In this study, using the records of Sicill-i Ahval, non-Muslim civil servants who were born in Izmir were evaluated by date of birth, father's name and nationality and tried to be given information about their families and family names. In addition, 68 non-Muslim civil servants born in Izmir were introduced by giving information about the schools they studied the courses they took at these schools, their foreign language status, and the date of commencement of civil service, their salaries, and titles and whether they were punished during civil service. In addition, 68 non-Muslim civil servants born in Izmir were introduced by giving information about the schools they studied at, the courses they took at these schools, their foreign language status, and the date of commencement of civil service, their salaries, titles, and their punishments were indicated.
Osmanlı Devleti, sınırları üç kıtaya ulaşmış, dönemindeki emsallerinden çok farklı bir devletti. Gerek kurulduğu coğrafyanın büyüklüğü ve kıymeti, gerekse değişen zaman şartları nedeniyle her daim yeniliklere açık olması gerekmekteydi. Bu nedenledir ki Osmanlı Devleti, kuruluşundan itibaren devletin teşkilatlanmasını kolaylaştırmak amacıyla birçok kurum ve kuruluş oluşturmuş, zaman içerisinde bu kuruluşlar değişen şartlara uygun olarak yenilenmiştir. Özellikle de Osmanlı Devleti III. Selim ve II. Mahmud döneminden itibaren köklü idari reformlar için çalışmalar yapılmış, Tanzimat Dönemi sonrasında ise, bürokraside Batı tarzında düzenlemelere ihtiyaç duyulmuştur. Memur sayısında yaşanan artış da düzenlemelerin arasında yer almıştır.Osmanlı Devleti'nin en uzun yüzyılı olarak nitelenen XIX. yüzyılda yapılan reformlardan biri de memurlarla ilgili düzenlemelerdir. Devlet idaresinde kurumsallaşmanın artışı, bürokrasinin uzmanlaştığı ve daha fazla merkeziyetçi bir görünüm kazandığı bu dönemde memur istihdamı konusunda birtakım köklü değişiklikler yapılmıştır. Yapılan değişiklikler Osmanlı Devleti'nde yer alan gayrimüslim unsurları da kapsamaktaydı. XIX. yüzyılla beraber gayrimüslimlere verilen yeni haklar ile devlet içerisinde daha etkin olmalarına imkân tanınmıştır.Osmanlı Devleti teşkilatında görev alan memurlara ait resmi belgelerin kaydedildiği defterlerin tescili işlemine Sicill-i Ahval, meydana gelen defterlere de Sicill-i Umumî adı verilmiştir.Sicill-i Ahval adını verdiğimiz defterlerde memurların, memurlukları süresince özel ve memuriyetleriyle ilgili durumları bulunmaktaydı. Başbakanlık Osmanlı Arşivi'nde 1873-1909 tarihleri arasında 201 defter tutulmuştur. Defterlerde memurların ismi, mahlası veya künyesi, babası memur ise rütbesi, bilinen bir kişi ise sülalesinin adı, göreve başlayış tarihi, tahsil durumu, liyakat ve ehliyet derecesi, azil, tayin ve muhakemeleri, gayrimüslim ise milliyeti kaydedilmiştir.Bu çalışmada Sicill-i Ahval kayıtlarından yararlanarak İzmir doğumlu gayrimüslim memurların; doğum tarihi, baba adı, milliyeti değerlendirilerek aileleri ve sülale adlarıyla ilgili bilgiler verilmeye çalışılmıştır. Bunun yanı sıra okudukları okullar, bu okullarda aldıkları dersler, yabancı dil durumları, memuriyete başladıkları tarih, maaşları, unvanları ve memuriyet sırasında ceza alıp almadıklarına dair bilgiler de verilerek İzmir doğumlu 68 gayrimüslim memur tanıtılmaya çalışılmıştır.