This study is proposed to define the differences between weight loss with anthropometric measurements, quality of life and some biochemical parameters in obese individuals. This was applied to 22 female individuals who are obese between the age of 19-64 in Bozüyük Public Hospital Nutrition and Dietetics Clinics. In first meeting, individuals' demographical features, nutrition habits were examined and anthropometric measurements, physical activity levels were defined, biochemical findings were analyzed, SF-36 life quality scale containing 8 sub-score was applied. After the first meeting, their weight loss diet program and nutrition education was given to the individuals. Individuals were asked to come to a control that checks an individual's body weight, waist circumference, hip circumference and waist / hip ratio were recorded changes in 2 weeks. At the end of 6 weeks, to determine the effects of weight loss, anthropometric measurements, body composition, biochemical tests and SF-36 quality of life scale were repeated. The average age of the participants was defined 39.8±10.0 year. It was defined that the average body weight of individuals before diet was 89.8±18.4 kg, the average body length of the participants was 160.0±10.25 cm and the BMI mean was 34.1±8.0 kg/m2. While 68.2% of individuals had over weighted individuals in their family, 86.4% of them weren't performing physical activity. A statistical meaningful reduce was defined on average body weight from 89.8±18.4 kg to 84.5±17.3 kg (p<0.001). According to BMI, while pre-diet BMI mean was 34.1±8.0 kg/m2, after the diet BMI was decreased 32.4±6.9 kg/m2, also this decrease was statistically meaningful. There were statistically meaningful differences on Individuals' body composition measurements after diet. The fat mass of individuals was decreased statistically according to the pre-diet fat mass (p<0.001, p<0.01). Individuals' after diet blood triglycerides level average was decreased from 113.0±110.0 mg/dl to 104.5±68.5 mg/dl, the blood cholesterol level was decreased from 191.4±36.6 mg/dl to 181.3±34.0 mg/dl and the blood C-reactive protein level, which defines the inflammation, was decreased from 4.7±7.3 mg/L to 3.05±6.9 mg/L, also these reduce were statistically meaningful (p<0.01, p<0.05, p<0.01). When the life quality of individuals was examined, there was meaningful increment (p<0.001). On the contrary, the mental health summary score between pre-diet and after diet wasn't meaningful statistically (p>0.05). In this study, the correlation between the life quality and some parameters was examined. Between the pre-diet physical health summary score of individuals and individual number in the family, there was a negative correlation (p<0.01). Besides, a negative correlation was defined between meal number and the physical health score (p<0.05). Between mental health score and main meal number, there was a positive correlation (p<0.01). Also the protein amount that individuals take and weight loss was correlated positively (p<0.01). Finally, with the help of weight loss, there was a significant improvement on life quality, anthropometric measurements and biochemical findings.
Bu çalışma, obez bireylerde ağırlık kaybı ile antropometrik ölçümler, bazı biyokimyasal bulgular ve yaşam kalitesindeki değişimi belirlemek amacı ile yapılmıştır. Çalışma, Bozüyük Devlet Hastanesi Beslenme ve Diyet Polikliniği'ne Mart 2015- Mayıs 2015 tarihleri arasında başvuran 19-64 yaş arası obez 22 kadın birey ile gerçekleşmiştir. Bireylerin ilk görüşmede; demografik özellikleri, beslenme alışkanlıkları sorgulanmış, antropometrik ölçümleri alınmış, vücut bileşimleri ve fiziksel aktivite düzeyleri belirlenmiş, biyokimyasal parametreleri analiz edilmiş ve Short Form-36 (SF-36) yaşam kalitesi ölçeği uygulanmıştır. İlk görüşme sonrasında her bireye özgü ağırlık kaybı programı geliştirilmiş ve beslenme eğitimi verilmiştir. Çalışma süresince (6 hafta) bireylerin 2 haftada bir kontrollere gelmesi istenmiş ve bu kontrollerde vücut ağırlığı, bel çevresi, kalça çevresi, bel/kalça oranlarındaki değişimler kaydedilmiştir. 6 hafta sonunda ise bireylerde ağırlık kaybının etkilerini belirlemek amacı ile bireylerin antropometrik ölçümleri, vücut bileşimleri ile birlikte biyokimyasal parametreleri ve SF-36 yaşam kalitesi ölçeği tekrarlanmıştır. Çalışmaya katılan bireylerin yaş ortalaması 39.8±10.0 yıl olarak belirlenmiştir. Ağırlık kaybı öncesi bireylerin vücut ağırlığı ortalaması 89.8±18.4 kg, boy uzunluğu ortalaması 160.0±10.25 cm ve BKİ ortalaması ise 34.1±8.0 kg/m2 olarak saptanmıştır. Bireylerin %68.2'sinin ailelerinde şişman birey olduğu, %86.4'ünün düzenli olarak fiziksel aktivite yapmadığı belirlenmiştir. Bireylerin ağırlık kaybı sonrası vücut ağırlık ortalaması 89.8±18.4 kg'dan 84.5±17.3 kg'a istatistiksel olarak anlamlı bir düşüş göstermiştir (p<0.001). Çalışma öncesi 34.1±8.0 kg/m2olan BKİ ortalaması ağırlık kaybı sonrasında 32.4±6.9 kg/m2'ye düşmüştür ve bu düşüş istatistiksel olarak anlamlı bulunmuştur (p<0.001). Ağırlık kaybı ile birlikte vücut bileşiminde (vücut yağ kütlesi, vücut yağ yüzdesi) diyet öncesine göre istatistiksel olarak anlamlı bir azalma olduğu saptanmıştır (p<0.001, p<0.01). Bireylere ilişkin biyokimyasal bulgular, ağırlık kaybı programı öncesi ve sonrasında karşılaştırıldığında serum trigliserit (113.0±110.0 mg/dl, 104.5±68.5 mg/dl), kolesterol (191.4±36.6 mg/dl'den 181.3±34.0 mg/dl) ve C-reaktif protein (4.7±7.3 mg/L den 3.05±6.9 mg/L) düzeylerindeki düşüşlerin istatistiksel olarak anlamlı olduğu belirlenmiştir (p<0.01,p<0.05, p<0.01). Bireylerin diyet sonrasında yaşam kalitesindeki değişiklikler değerlendirildiğinde fiziksel sağlık özet skoru diyet sonrasında istatistiksel olarak anlamlı bir artış göstermiştir (p<0.001). Ancak mental sağlık özet skorunda diyet öncesi ve sonrasındaki farklılık istatistiksel olarak anlamlı değildir (p>0.05). Çalışmada bireylerin yaşam kalitesi ile bazı parametreler arasındaki ilişki araştırılmıştır. Bireylerin ağırlık kaybı öncesi fiziksel sağlık skoru ile ana öğün sayısı arasında pozitif, ara öğün sayısı ile ise negatif bir ilişki olduğu belirlenmiştir (p<0.05). Ağırlık kaybı sonrasında ise fiziksel sağlık özet skoru ile ailedeki birey sayısı arasında negatif yönde (p<0.01), mental sağlık özet skoru ile ana öğün sayısı arasında pozitif bir ilişki saptanmıştır (p<0.01).Bireylerin günlük aldıkları protein miktarı ile ağırlık kaybı arasında pozitif yönde bir korelasyon saptanmıştır (p<0.01). Sonuç olarak obez bireylerde ağırlık kaybı ile bireylerin yaşam kalitesinde, antropometrik ölçümlerinde ve biyokimyasal parametrelerinde iyileşme sağlanmıştır.