Although pregnancy depression is an often seen mental disorder, which affects maternal health and fetal health, since depression symptoms may be similar to the ordinary physiological symptoms of the pregnancy period, making diagnosis cam become difficult. Therefore, the early diagnosis and treatment of pregnancy depression gain importance. Due to the fact that nutritional habits and their lack of vitamin and mineral considerably affect depression, in order to identify the relationship between depression and nutrition in pregnant women, the study planned was carried out with 71 pregnant women accepting to participate in the study in 3rd trimester of their pregnancy in the range of ages 18-40. The study data were obtained by using face to face interview technique via the survey administered by the researcher, which includes individual introduction form, information belonging to pregnancy period, anthropometric measurements, recording form of nutritional consumption, Beck Depression Scale (BDO), Edinburgh Postnatal Depression Scale (EPDS) and Center of Epidemiologic Study of Depression Scale (CES-D). The rates of carrying depression risk of the pregnant women according to BDO, EPDS and CES-D were 7,6%, 28,2% and 47,9%, respectively. The carbohydrate, protein and oil percentages the pregnant women receive with the daily diet were %47,58± 8,64, %17,00±5,70 and % 35,34±7,73 respectively. According to the score of three scales, the amounts of protein (g), fiber (g), folic acid (µg), calcium (mg), iron (mg), zinc (mg), vitamin B12 (µg) and vitamin C in the pregnant women without depression were significantly higher compared to the pregnant women with depression (p<0,05). In the pregnant women without depression, the amounts of PUFA (Poly Unsaturated Fatty Acids) (%,) and vitamin E (mg) were significantly lower compared to the pregnant women with depression (p<0,05). As a conclusion, that inadequate intake of some nutritional substance in the pregnant women increases depression risk or intensity reveals the importance of adequate and balanced nutrition in pregnancy from the aspect of mental health.

Gebelik depresyonu, hem anne sağlığını hem de fetal sağlığı etkileyen ve sık görülen ruhsal bozukluk olmakla birlikte depresyon belirtileri gebelik döneminin olağan fizyolojik belirtileri ile benzer olabileceğinden tanı koymak zorlaşabilmektedir. Bu nedenle gebelik depresyonunun erken teşhisi, tedavisi önem kazanmaktadır. Gebelerin beslenme alışkanlıklarının ve vitamin mineral eksikliklerinin depresyonu önemli ölçüde etkilemesi sebebiyle gebelerde depresyon ve beslenme durumu arasındaki ilişkinin saptanması amacıyla planlanan çalışma gebeliğinin 3. trimesterinde olan araştırmaya katılmayı kabul eden 18-40 yaş arası 71 gebe kadın ile yürütülmüştür. Araştırma verileri araştırmacı tarafından uygulanan birey tanıtım formu, gebelik dönemine ait bilgiler, antropometrik ölçümler, besin tüketim kayıt formu, Beck Depresyon Ölçeği (BDÖ), Edinburgh Doğum Sonrası Depresyon Ölçeği (EDSDÖ), Epidemiyolojik Araştırma Merkezi Depresyon Skalasını (CES-D) içeren anket ile yüz yüze görüşme tekniği kullanılarak elde edilmiştir. Gebelerin BDÖ, EDSDÖ, CES-D depresyon skalasına göre depresyon riski taşıma oranları sırayla %67,6, %28,2, %47,9'dur. Gebelerin günlük diyetle aldıkları karbonhidrat, protein, yağ yüzdeleri sırasıyla %47,58±8,64, 17,00±5,70, 35,34±7,73'tür. Üç ölçek skoruna göre depresyon görülmeyen gebelerde günlük diyetle alınan protein (g), posa (g), folik asit (µg), kalsiyum (mg), demir (mg), çinko (mg), B12 vitamini (µg), C vitamini (mg) miktarları depresyonu olan gebelere göre istatistiksel olarak anlamlı düzeyde daha yüksektir (p<0,05). Depresyon görülmeyen gebelerde ÇDYA (Çoklu Doymamış Yağ Asitleri) (%), E vitamini (mg) miktarları depresyon olan gebelere göre anlamlı düzeyde daha düşüktür (p<0,05). Sonuç olarak gebelerde bazı besin öğelerinin yetersiz alımının depresyon riskini veya şiddetini artırması, gebelikte yeterli ve dengeli beslenmenin ruh sağlığı yönünden de önemini ortaya koymaktadır.