The purpose of this study is to determine the effect of biological maturity on motor skills in ability selection conducted by the chronological age in children aged between 9-14. A total of 923 sedentary children composed of 401 sedentary girls and 522 sedentary boys from different regions of Turkey (Ankara, Adıyaman, Bolu, Hatay, Karabük, Muğla, Sakarya, Samsun) participated in the research. Multiple regression equations specific to sex developed by Mirwald et all. (2002) were used in determining the biological maturity levels of the participants. Height and bodyweight were measured with the purpose of establishing the body-mass index of the participants. Moreover, finger grip strength, hand grip strength, standing long jump test, medicine ball throw test, flexibility test (sit and reach), active jump tests, anaerobic strength test, 20 m sprint, proagility shuttle and 20 m shuttle run tests were applied in order to determine the level of some motor skills of the participants. In the light of the research results, it was found that motor skills level of the participants significantly differ by age groups and sex (p<0.05). It was also stated that the biological maturity level of the participants by their chronological age is an element that significantly affects aerobic endurance, right and left hand grip strength, right and left pinch strength, flexibility performance, medical ball throwing performance, standing long jump and vertical jump performance (p<0.05). On the other hand, it was observed that the findings related to speed performance yield conflictive results; therefore, it was found that biological maturity is not a determining factor on 20 m. speed performance. As a result, it was determined that differences were observed in some motor skills in sedentary girls and boys aged between 9-14 depending on the biological maturity and sex. Thus, it is possible to say that taking into account the biological maturity level of children in addition to the test scores gained in ability selection tests in sports will be useful in obtaining reliable test results.
Bu araştırmanın amacı 9-13 yaş grubu çocuklarda kronolojik yaşa göre yapılan yetenek seçiminde biyolojik olgunluğun motor beceri düzeylerine etkilerini belirlemektir. Araştırmaya Türkiye'nin değişik bölgelerinde (Ankara, Adıyaman, Bolu, Hatay, Karabük, Muğla, Sakarya, Samsun) 401 sedanter kız çocuğu ile 522 sedanter erkek çocuğu olmak üzere toplam, toplam 923 sedanter çocuk katılmıştır. Katılımcıların biyolojik olgunluk düzeylerinin belirlenmesinde Mirwald ve diğerleri (2002) tarafından geliştirilen cinsiyet özelinde çoklu regresyon denklemleri kullanılmıştır. Katılımcıların beden kitle indekslerinin belirlenmesi amacı ile boy ve vücut ağırlığı ölçümleri alınmıştır. Bunun yanında, katılımcıların bazı motor beceri düzeylerinin belirlenmesi amacı ile parmak kavrama kuvveti, el kavrama kuvveti, durarak uzun atlama testi, sağlık topu atma testi, esneklik testi (otur-eriş), aktif sıçrama testi, anaerobik güç testi, 20 m sürat koşusu, pro-agility çabukluk testi ve 20 m mekik koşusu testleri uygulanmıştır. Araştırmanın sonunda katılımcıların motor beceri düzeylerinin genel olarak yaş gruplarına ve cinsiyetlerine göre anlamlı düzeyde farklılık gösterdiği tespit edilmiştir (p<0.05). Katılımcıların kronolojik yaşlarına göre biyolojik olgunluk düzeylerinin aerobik dayanıklılık, sağ ve sol el kavrama kuvveti, sağ ve sol parmak kavrama kuvveti, esneklik performansı, sağlık topu atma performansı, durarak uzun atlama ve dikey sıçrama performanslarını anlamlı düzeyde etkileyen bir unsur olduğu tespit edilmiştir (p<0.05). Buna karşılık sürat performansına ilişkin bulguların çelişkili sonuçlar verdiği görülmüş, bu nedenle biyolojik olgunluğun 20 m sürat performansı üzerinde belirleyici bir faktör olmadığı tespit edilmiştir. Sonuç olarak 9-13 yaş grubu sedanter kız ve erkek çocuklarında biyolojik olgunluğa ve cinsiyete bağlı olarak bazı motor beceri farklılıklarının gözlendiği belirlenmiştir. Bu nedenle çocuklara uygulanacak sporda yetenek seçimi testlerinde elde edilen test skorlarının yanında çocukların biyolojik olgunluk düzeylerinin de göz önünde bulundurulmasının güvenilir test sonuçları almak için yararlı olacağı söylenebilir.