Sustainability approach is of major importance to the world and supports different condition, changes and conversion movements as sustainability perception. This paradigm affects the natural resources and economy of the countries. The current sustainability paradigm is named as a `Triple Bottom Line` perception to improve the environmental, economic, social regulations activities of a firm. This perception is the basic item to provide a sustainable coordination, but it is not enough for the development of countries. The most significant issue of sustainable developments is their own constraints. This symbolizes that there is a restriction on the amount of location, land, raw materials, water sources, air and all natural sources supported by the world. Planned obsolescence is a deliberately implemented strategy in this context, that causes to limit the useful lifecycle of product, design or service. The main purpose of this is to stimulate and sustain product consumption, and production. The sustainability of this current paradigm is not possible in the long term and at the macro level. Because the natural balance will deteriorate and the world population will face a major ecological disaster.Sustainability Approach must consider the total structure, constraints and holistic approach instead of a certain part. In order to change or carry out a paradigm, it is required to analyze and describe it as a new approach. This requires to be a paradigm change which completely rejects `planned obsolescence` for the sustainability approach. In this context, the general objective of this study is to present and declare the definitions why products/services obsolescence is implemented and existed for products and services in every sector and why this perception exists, occurs. This approach highlights the importance of product designers, producers, manufacturers and their reactions to this issue in all sectors. The content of this study, firstly it contains the basic definition and features of life cycle expectancy of products and services. A general framework of supply chain management systems, sustainability, and dimensions of sustainability concepts and sSCM (Sustainable Supply Chain Management) are presented to give a general overview of this issue. Secondly, this research aims to demonstrate the literature of planned obsolescence paradigm, the basic fundamental of this approach and also waste management concept. The purpose of the next stage is to determine the most convenient industry depending on the assessment of planned obsolescence paradigm for the applications in the research and to evaluate this perception. And also in this stage, it has been specified sustainable criteria of quality oriented and robust design to specify the most convenient industrial sector via MCDM (Multi Criteria Decision Making) methodology on the implementation of this study. In this part, FMEA (Failure Mode and Effects Analysis) application, which provides the improvement of the quality of production in this industrial sector has been implemented. Thus, this application can support the extended life cycle time of products, the volume of waste can be decreased and so planned obsolescence paradigm can be particularly prevented in this sector. In this context, the following step aims to forecast the volume of the waste (VoW) of ready-made garment generated at the end of a year by production of apparel-clothing in the period of three months in Turkey in apparel-clothing industry by using Artificial Neural Network, Forecasting Methods and also Simple Regression Analysis as Statistical Analysis Method. It comprises the recommended models by applying the backpropagation algorithms of artificial neural network and forecasting methods to investigate the relation between the amount of production and amount of waste of apparel with dependent and independent variables for Turkey. The results of algorithms have been presented to determine the most appropriate model of this part of the study. Finally, some suggestions and evaluations are presented according to the results, and this paradigm. The purpose of this study is to observe the integration the impacts of the three dimensions of sustainability according to the Apparel Industry of Turkey on supply chain management systems. This approach and research demonstrate that the model of a new paradigm of sustainability is a first stage to declare the efficiency and sustainability of the system. This study will contribute the nature of change of the paradigm about Sustainability in the scope of Socio-Economic Systems engineering.

Sürdürülebilirlik yaklaşımı, dünya için büyük önem taşırmaktadır ve bu kapsamda farklı koşulları, değişiklikleri ve dönüşüm hareketlerini destekler. Bu paradigma, ülkelerin doğal kaynaklarını ve ekonomisini etkiler.Mevcut sürdürülebilirlik paradigması, bir firmanın çevresel, ekonomik ve sosyal düzenleme faaliyetlerini geliştirme yönünde `üçlü kâr hanesi` algısı olarak adlandırılır. Bu algı, sürdürülebilir bir koordinasyon sağlamak için temel unsurdur, ancak ülkelerin gelişimi için yeterli değildir. Bu bağlamda sürdürülebilir gelişmelerin en önemli konusu, sahip olduğu kısıtlardır. Bu durum; yer, toprak, hammaddeler, su kaynakları, doğa ve dünya tarafından sunulan tüm doğal kaynak miktarında sınır, kısıt olduğunu göstermektedir. Planlı eskime, bu kapsamda kasıtlı olarak uygulanan bir stratejidir ve bir ürünün, tasarımın veya hizmetin faydalı ömrünü sınırlamaya neden olmaktadır. Bu husustaki temel amaç, ürün tüketimini ve buna bağlı olarak üretimini teşvik etmek ve devam ettirmektir. Bu mevcut paradigmanın sürdürülebilirliği, uzun vadede ve makro düzeyde mümkün değildir. Çünkü, bu koşullarda doğal denge bozulacak ve dünya nüfüsü büyük bir ekolojik felaketle karşı karşıya kalacaktır. Sürdürülebilirlik Yaklaşımı, belirli bir bölüm yerine toplam yapıyı-sistemi, kısıtlamaları ve bütüncül yaklaşımı göz önünde bulundurmalıdır. Bir paradigmayı değiştirmek veya gerçekleştirmek için, onun analiz edilmesi ve yeni bir yaklaşım olarak tanımlanması gerekir. Bu sürdürülebilirlik yaklaşımı için `planlı eskime` yi tamamen reddeden bir paradigma değişikliği gerekir. Bu kapsamda, bu çalışmanın genel amacı, neden ürün/hizmet eskimesinin (planlı eskitmenin) her sektörde uygulandığı ve bu algının neden ortaya çıktığı yönündeki tanımları sunmak, açıklamaktır. Bu yaklaşım; ürün tasarımcılarının, üreticilerinin, imalatçıların ve tüm sektörlerdeki bu konuya yönelik eleştirilerin önemini vurgulamaktadır.Bu çalışmanın içeriği, öncelikli olarak ürün ve hizmetlerin yaşam döngüsü beklentisi (ürün/hizmet ömrü) ile ilgili temel tanımlamalarını ve özelliklerini içerir. Tedarik zinciri yönetim sistemlerinin genel bir çerçevesi, sürdürülebilirlik ve ilgili kavramlarının boyutları, sürdürülebilir tedarik zinciri yönetimi ve bu konunun genel bir özetini vermek üzere sunulmaktadır. İkinci adımda bu araştırma, literatür kapsamında bu paradigmanın (planlı eskime) temel tanımlamalarını ve atık yönetimi konseptini sunmayı amaçlamaktadır. Bir sonraki aşamanın amacı, bu araştırmadaki uygulamalar için planlı eskime paradigmasının değerlendirilmesine bağlı olarak en uygun endüstriyi belirlemek ve bu paradigmayı değerlendirmektir. Ayrıca, bu aşamada, bu çalışmanın uygulanması için Çok Kriterli Karar Verme (ÇKKV) metodolojisi ile en uygun endüstriyel sektörü belirlemek için kalite odaklı ve dayanıklı tasarım kriterleri belirlendi. Bu bölümde, seçilen sanayi sektöründe üretim kalitesinin iyileştirilmesini sağlayan Hata türleri ve etkileri analizi (HTEA) uygulaması gerçekleştirildi. Bu uygulama; ürünlerin ömrünü uzatabilir, atık hacmi azaltılabilir ve böylece planlanan eskime paradigması bu sektörde engellenebilir. Bu bağlamda takip edilen adım, Türkiye hazır giyim endüstrisinde üç aylık dönemlerde tekstil-giyim eşyası üretimi ile bir yılın sonunda ortaya çıkan ürün ömrünü tamamlamış atık hacmini (VoW), Yapay Sinir Ağı, istatistiksel analiz metodu olarak tahmin yöntemleri ve basit regresyon analizini kullanarak tahmin etmeyi amaçlamaktadır. Bu adım, Türkiye için bağımlı ve bağımsız değişkenlerle üretim miktarı ve atık miktarı arasındaki ilişkiyi araştırmak için yapay sinir ağı geri yayılım algoritmalarını ve tahmin yöntemlerini uygulama yoluyla önerilen modelleri içermektedir. Çalışmanın bu bölümünün en uygun modelini belirlemek için algoritmaların sonuçları sunulmuştur. Sonuçlara ve bu paradigmaya bagli bazi oneri ve degerlendirmelerde bulunulmuştur.Bu çalışmanın amacı, tedarik zinciri yönetim sistemlerinde Türkiye'nin hazır giyim endüstrisine bağlı olarak sürdürülebilirliğin üç boyutunun etkilerinin entegrasyonunu gözlemlemektir. Bu yaklaşım ve araştırma, yeni sürdürülebilirlik paradigma modelinin, sistemin etkinliğini ve sürdürülebilirliğinin açıklanması yönünde ilk aşama olduğunu göstermektedir. Bu çalışma, Sosyo-Ekonomik Sistemler mühendisliği kapsamında Sürdürülebilirlik-planlı eskitme paradigmanın değişmesine katkıda bulunacagi düşünülmektedir.