This is a double-blind randomized-controlled study and was performed to compare effects of 10-second manual pressure on the injection site before vaccination and rapid injection technique without aspiration on pain severity and crying duration in 4-6-month-old infants given DaBT-IPA-Hib (the 5-in-1 vaccine). The study population included all the infants presenting for 5-in-1 vaccine injection to Merkez Cumhuriyet and Aksu Family Health Centers of Çankırı Public Health Directorate in Turkey between April and August in 2015. The study sample included 128 infants based on confidence interval of 95% and statistical power of 80%. The sample was divided into four groups; i.e. manual pressure, rapid injection without aspiration, manual pressure combined with rapid injection without aspiration and control groups. There were 32 infants in each group. Gender was matched in all groups. Stratified and blocking randomizations were used. Ethical approval was obtained from Clinical Research Ethical Committee of Ege University Medical School and Çankırı Public Health Directorate. Data were collected with a Baby Information Form, a Neonatal Infant Pain Scale (NIPS), a video camera and a pulse oximetry. After oral and written informed consent was obtained from the parents, the infants were randomized into the groups through a draw. Video recording was performed before, during and after the injections to determine pain severity and crying duration were independently evaluated by pain experts using NIPS. Obtained data were analyzed with Statistical Package For Social Sciences (SPSS 20,0).Gender, age (month), weight, height, weight percentiles and number of IM injections were similar among the interventions and control groups. Pain severity scores and crying duration during and after the injections were significantly lower in the three intervention groups than in the control group (p=0.001). There was a strong, positive and significant correlation between crying duration and mean pain scores during and after the injections. In both the intervention and the control groups, as mean pain scores during and after the injections increased so did crying duration. The lowest increase in the mean heart rate during and after the injections occurred in the rapid injection without aspiration group (p<0.05). In addition, the mean oxygen saturation before, during and after the injections was significantly lower in this group than in the other groups (p<0.05). However, two infants in the rapid injection without aspiration group had pain and low oxygen saturation levels starting before the injections, which reduced the mean oxygen saturation in this group. In addition, there was not a significant difference in the mean oxygen saturations of this group before, during and after the injections. As a result, it can be suggested that lower oxygen saturations in the rapid injection without aspiration group cannot be due to vaccines or the techniques used. In conclusion, manual pressure and rapid injection tecnique without aspiration are effective and useful in elimination of pain and reduction of crying duration during the vaccine injections in 4-6-month-old infants. Easy and quick non-pharmacological methods without preparations should be preferred and their effects should be monitored in practice and investigated in further studies.
Bu araştırma, 4-6 aylık bebeklerde DaBT-IPA-Hib (5' li karma) aşı uygulamasında, aşı öncesinde enjeksiyon bölgesine uygulanan 10 sn. manuel basıncın ve aspirasyonsuz hızlı enjeksiyon tekniğinin, ağrı düzeyine ve ağlama süresine etkisini karşılaştırmak amacıyla gerçekleştirilmiş, çift kör randomize kontrollü deneysel bir araştırmadır. Araştırmanın evrenini, Nisan-Ağustos 2015 tarihleri arasında Çankırı Halk Sağlığı Müdürlüğü'ne bağlı Merkez Cumhuriyet ve Aksu Aile Sağlığı Merkezlerine 5'li karma aşısı için başvuran tüm bebekler oluşturmuştur. Araştırmanın örneklemi, %95 güvenirlikte ve %80 teorik güç ile 128 bebek olarak belirlenmiştir. Aşı uygulanan bebekler; manuel basınç, aspirasyonsuz hızlı enjeksiyon tekniği, hem aşı enjeksiyonu öncesi manuel basınç hem de aspirasyonsuz hızlı enjeksiyon tekniği ve kontrol grubu olmak üzere 32'şer kişilik 4 gruba ayrılmıştır. Her bir girişim ve kontrol grubu kendi içinde cinsiyet açısından eşleştirilmiştir. Araştırmada örneklem grubunun randomizasyonu, tabakalandırma ve bloklu randomizasyon yöntemi ile gerçekleştirilmiştir. Araştırmanın yürütülebilmesi için Ege Üniversitesi, Tıp Fakültesi, Klinik Araştırmalar Etik Kurul'undan ve araştırmanın yürütüldüğü kurumdan yazılı izin alınmıştır. Araştırmada veri toplama aracı olarak, `Bebek Tanıtım Formu`, `Yenidoğan Bebek Ağrı Ölçeği (NIPS)`, `Video Kamera` ve kalp atım hızı ile oksijen saturasyon düzeylerinin belirlenmesinde `Pulse Oksimetre Cihazı` kullanılmıştır. Çalışmada, ASM'ye gelen bebekler ebevynlerinden sözlü ve yazılı onam alındıktan sonra kura yöntemi ile 4 çalışma grubundan birine dahil edilmiştir. Aşı işlemi öncesi, sırası ve sonrasında bebeğin ağrı düzeyinin ve ağlama süresinin belirlenebilmesi için çekilen video görüntüleri araştırmacıdan bağımsız 2 ağrı uzmanı tarafından NIPS kullanılarak değerlendirilmiştir. Araştırma verileri, SPSS 20,0 (Statsistical Package For Social Sciences) paket programı kullanılarak değerlendirilmiştir.Girişim ve kontrol gruplarındaki bebeklerin cinsiyetleri, yaş (ay), kilo, boy, kilo persantil değerleri ve IM uygulama sayıları açısından benzer olduğu belirlenmiştir. Araştırmada işlem sırası ve sonrasında her üç girişim grubundaki bebeklerin hem ağrı puan ortalamalarının hemde ağlama sürelerinin(sn) kontrol grubundaki bebeklere göre daha düşük olduğu saptanmıştır (p=0.001). Bebeklerin ağlama süreleri(sn) ile işlem sırasındaki ve sonrasındaki ağrı puan ortalamaları arasında istatistiksel olarak güçlü ve pozitif yönlü bir ilişki tespit edilmiştir. Hem girişim hem de kontrol grubundaki bebeklerin işlem sırasındaki ve sonrasındaki ağrı puan ortalamaları arttıkça ağlama sürelerinin(sn) de arttığı belirlenmiştir. İşlem sırası ve sonrası için kalp atım hızı ortalamasındaki en düşük yükselmenin aspirasyonsuz hızlı enjeksiyon tekniği grubundaki bebeklerde olduğu ve farkında istatistiksel olarak önemli olduğu belirlenmiştir (p<0.05). Ayrıca; aspirasyonsuz hızlı enjeksiyon tekniği grubundaki bebeklerin işlem öncesi, sırası ve sonrasında oksijen saturasyon ortalamaları diğer üç gruptaki bebeklere göre istatistiksel açıdan anlamlı olarak daha düşük bulunmuştur (p<0.05). Ancak bu gruptaki iki bebeğin işlem öncesinde ağrılarının olması ve oksijen saturasyon ortalamalarının işlem öncesinden itibaren düşük seyretmiş olması grubun oksijen saturasyon ortalamasını düşürmüştür. Ayrıca, bu gruptaki bebeklerin işlem öncesi, sırası ve sonrası oksijen saturasyon düzeyleri arasında anlamlı bir farkın olmaması ve oksijen saturasyon ortalamalarının işlem öncesinden itibaren düşük seyretmiş olması da grubun oksijen saturasyon ortalamasının diğer üç gruba göre düşük çıkmasının nedeninin uygulanan aşı ve yöntemden kaynaklanmadığını göstermiştir. Aşı uygulanan 4-6 aylık bebeklerde `Manuel Basınç` ve `Aspirasyonsuz Hızlı Aşı Uygulama Tekniği` nin aşı enjeksiyonuna bağlı ağrının giderilmesinde ve ağlama süresinin azaltılmasında etkili ve yararlı olduğu sonucuna varılmıştır. Aşı enjeksiyonu uygulamalarında ağrının giderilmesi için kolay, hızlı ve hazırlık gerektirmeyen non-farmakolojik yöntemlerin kullanılması ve etkilerinin izlenmesi önerisinde bulunulmuştur.