Purpose: Since Chronic Obstructive Pulmonary Disease (COPD) is characterized by fixed airflow obstruction, this may lead to misdiagnosis of various diseases with fixed airflow obstruction. In this study, it is aimed to detect and emphasize of other diseases with fixed airflow obstruction other than COPD in patients who diagnosed as fixed airflow obstruction in pulmonary function laboratory.Material and Method: In this study, 108 consecutive patients with fixed airflow obstruction (post-bronchodilatator FEV1/FVC<70%) (forced expiratory flow at first second/forced vital capacity) in pulmonary function test between July-November 2011 at the pulmonary Function Test Laboratory of Outpatient Clinic of Chest Diseases, School of Medicine, Çukurova University. After obtaining informed consent from all patients, the demographic data, symptoms and medical history were recorded with a survey, and physical examination was performed and recorded in all patients. Appropriate laboratory investigations were also performed and recorded for standard diagnostic algorithm.Results: In this study, 108 patients, 78 male and 30 female, were analyzed. Mean age of patients was 59.8 years. Thirty four patients (31.5%) were current smoker, and mean smoking intensity was 55.8 packetxyears. Of 108 patients, 60 (55.6%) were COPD, 16 (14.8%) were asthma, 17 (15.7%) were bronchiectasis, 10 (19.3%) were tuberculosis, 2 (1.9%) were bronchiolitis obliterans and rest three patients were 1 (0.9%) lung cancer, 1 (0.9%) Lymphangioleiomyomatosis (LAM), and finally 1 (0.9%) acute bronchitis. In the clinical and laboratory evaluation of all patients, patients with asthma were more commonly female (81%, p<0.001), younger, less frequent smokers and had more frequent atopic symptoms; patients with bronchiectasis were younger, had poorer spirometric values; and patients with tuberculosis had similar clinical and laboratory characteristics as COPD patients. One (6.3%) of patient with asthma, 8 (47.1%) of patients with bronchiectasis and 7 (70%) of patients with tuberculosis were followed up as COPD previously.Conclusion: In this study, it is found that 45% of patients with fixed airflow obstruction were non-COPD patients. Thus, it is important that the evaluation of each patients with fixed airflow obstruction in regard with medical history, risk factors, physical examination and additional laboratory investigations is needed for avoiding misdiagnosis.Keywords: Fixed airflow obstruction, irreversible airflow obstruction, chronic airflow obstruction.
Amaç: Kronik Obstrüktif Akciğer Hastalığı (KOAH)'ın yerleşik hava akımı obstrüksiyonu ile karekterize bir hastalık olarak tanımlanması, yerleşik hava akımı obstrüksiyonu neden olan birçok hastalığın gözden kaçmasına neden olabilmektedir. Bu çalışmada, solunum fonksiyon laboratuarında yerleşik hava akımı obstrüksiyonu saptanan hastalarda, buna neden olan hastalıkları belirlemek ve böylece KOAH dışı yerleşik hava akımı obstrüksiyonu yapan diğer hastalıklara dikkat çekmek amaçlanmıştır.Gereç ve Yöntem: Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Gögüs Hastalıkları Anabilim Dalı Solunum Fonksiyon Laboratuvarı'nda Temmuz-Kasım 2011 ayları arasında yapılan solunum fonksiyon testinde yerleşik hava akımı obstrüksiyonu (postbronkodilatör FEV1/FVC<% 70) bulunan 108 ardışık hasta çalışmaya dahil edildi. Tüm hastaların yazılı onayları alındıktan sonra çalışmaya alınan her hastaya uygulanan bir anket formu ile demografik verileri, semptomları, hastalık öyküleri sorgulandı, fizik muayenesi yapıldı ve kaydedildi. Standart tanısal algoritmalar için uygun laboratuar incelemeler yapıldı.Bulgular: Bu çalışmada 78'i erkek, 30'u kadın olmak üzere toplam 108 hasta incelendi. Hastaların ortalama yaşı 59,8 yıldı. Hastaların 34'ü (% 31,5) halen sigara içmekte olup, ortalama sigara içme yoğunluğu 55,8 paketxyıldı. Çalışmaya alınan 108 hastanın; 60'ında (% 55,6) KOAH, 16'sında (% 14,8) astım, 17'sinde (% 15,7) bronşektazi, 10'unda (% 9,3) tüberküloz, 2'sinde (% 1,9) bronşiyolitis obliterans; birinde (% 0,9) akciğer kanseri, birinde (% 0,9) Lenfanjioleiomyomatozis (LAM) ve birinde (% 0,9) akut bronşit varlığı saptandı. Hastaların klinik ve laboratuar olarak incelenmesinde astım hastalarının ağırlıklı olarak kadın olduğu (% 81; p<0,001), daha genç yaşta olduğu, daha az sigara içtikleri, atopik hastalık öykülerinin daha sık olduğu; bronşektazi hastalarının daha genç olduğu, solunum fonksiyon testi değerlerinin daha düşük olduğu; tüberküloz hastalarının ise klinik ve laboratuar olarak KOAH hastalarına benzediği görüldü. Astım hastalarından 1'inin (% 6,3), bronşektazi hstalarından 8'inin (% 47,1), tüberküloz hastalarından 7'sinin (% 70) daha önce KOAH tanısıyla izlendiği saptandı.Sonuç: Bu çalışmada yerleşik hava akımı obstrüksiyonu olan hastaların % 45'inin KOAH dışı hastalık olduğu görülmüştür. Bu nedenle her yerleşik hava akımı obstrüksiyonu olan hastanın öykü, risk faktörleri, muayene ve ek laboratuar incelemelerle değerlendirilmesi, yanlış tanıların önlenmesi açısından önemlidir.Anahtar Kelimeler: Yerleşik hava akımı obstrüksiyonu, geri dönüşümsüz hava akımı obstrüksiyonu, kronik hava akımı obstrüksiyonu.