The aim of this study is to examine how individuals living in Turkey construct the meaning of romantic love in the current discourses and the intertative repertoire they use with discourse analysis while creating this construction. Although love is one of the issues that most people easily talk about, experience, and whose representations are frequently encountered, it also attracts attention with its complexity and incomprehensibility. In this study, it is tried to understand the individuals' discourses related to romantic love not only from heterosexuals but also from all sexual orientations by going beyond the heteronormative point of view.The participants of the study consist of 15 people from different sexual orientations between the ages of 21-43. 15 individual in-depth interviews were conducted with each participant. The interviews were recorded with a voice recorder and transcribed. Interview texts were analyzed with discourse analysis.As a result of the analysis seven interpretative repertoires has been obtained; 'love unlike affection', 'love taken as reference', 'love as strategy', 'love nurtured by obscurity', 'love as influence', 'love as a need' and 'non-heterosexual love' .When the findings are examined in general, it is observed that romantic love has reflections in different fields and different discursive contexts. In the `love unlike affection` repertoire, which is the dominant repertoire, love is constructed by separating from affection. In the repertoire of `love as strategy`, romantic relationships are constucted within the framework of gender roles with strategies such as `match, game, marketing`. In the repertoire of `love nurtured by obscurity`, it is observed that love is constructed on `unknownness` and `discovery`. Although in the discourses of participants there is a common world of meaning regarding romantic love, the situation differs about `non-heterosexual love` discourse. Unlike heterosexuals, within this discourse, it is observed that gay participants try to construct love out of the dominant culture.While romantic love, in the patriarchal order of dominant culture, is oppressed with gender representations, heteronormative discourses, and love representations and subjective experiences pumped by popular culture, it does not seem to be possible to define it in a single way.Key Words: Romantic love, culture, discourse, sexual orientation, interpretative repertoires.
Bu çalışmanın amacı, Türkiye'de yaşayan farklı cinsel yönelimlerden bireylerin romantik aşkın anlamını güncel söylemlerde nasıl inşa ettiklerini ve bu inşayı oluştururken kullandıkları açıklayıcı repertuarların söylem analizi ile incelenmesidir. Aşk, çoğu insanın üzerinde rahatlıkla konuştuğu, deneyimlediği, temsillerine sık rastladığı konulardan biri olmasına karşın, aynı zamanda karmaşıklığı ve anlaşılmazlığı ile de ilgi çekmektedir. Bu çalışmada heteronormatif bakış açısının dışına çıkılarak sadece heteroseksüellerin değil tüm cinsel yönelimlerden bireylerin romantik aşka dair söylemleri anlaşılmaya çalışılmıştır.Çalışmanın katılımcılarını 21-43 yaş arası farklı cinsel yönelimlerden 15 kişi oluşturmaktadır. Her bir katılımcıyla bireysel olarak 15 ayrı görüşme gerçekleştirilmiştir. Görüşmeler ses kayıt cihazına kaydedilmiş ve yazılı olarak metine dönüştürülmüştür. Görüşme metinleri söylem analizi ile incelenmiştir.Analiz sonucunda; 'sevgiden farklı olarak aşk', 'referans alınan aşk', 'stratejiye dayanan aşk', 'bilinmezlikten beslenen aşk', 'bireyi etkileyen aşk', 'ihtiyaç olarak aşk' ve 'heteroseksüel olmayan aşk' olmak üzere yedi açıklayıcı repertuara ulaşılmıştır. Bulgulara genel olarak bakıldığında, romantik aşkın farklı alanlarda ve farklı söylemsel bağlamlarda yansımaları olduğu görülmektedir. `Sevgiden farklı olarak aşk` repertuarı, aşkla ilgili söylemlere kaynaklık eden baskın repertuardır ve bu repertuarda aşk sevgiden ayrıştırılarak inşa edilmiştir. `Stratejiye dayanan aşk` repertuarında `maç, oyun, pazarlama` gibi stratejilerle, romantik ilişkilerin toplumsal cinsiyet rolleri çerçevesinde inşa edilmekte olduğu bulgular arasındadır. `Bilinmezlikten beslenen aşk` repertuarında aşkın, `bilinmezlik ve `keşfetme` üzerinden inşa edildiği görülmüştür. Çalışmaya katılan farklı cinsel yönelimlerden bireylerin söylemlerinde romantik aşka ilişkin belirli düzeyde ortaklaşılan bir anlam dünyası olmakla birlikte, `heteroseksüel olmayan aşk` söylemi açısından durum farklılaşmaktadır. Eşcinsel katılımcıların, heteroseksüellerden farklı olarak, bu söylemle aşkı egemen heteronormatif kültürün içinden sıyrılarak inşa etmeye çalıştıkları görülmüştür. Sonuç olarak, romantik aşk, egemen kültürün ataerkil düzeni içinde, toplumsal cinsiyet normlarının, heteronormatif söylemlerin ve popüler kültürün pompaladığı aşk temsilleriyle ve öznel deneyimlerle yoğurulurken tek bir düzlemde onu tanımlamaya çalışmak mümkün görünmemektedir. Anahtar Kelimeler: Romantik aşk, kültür, söylem, cinsel yönelim, açıklayıcı repertuarlar.