In international literature, the phenomenon of inflation is explained on the basis of the general level of prices to a great extent and price fluctuations occurring at relatively lower levels are usually overlooked. In this regard, the current study aims to investigate the interaction of the components of CPI with the fluctuations taking place at the level of general prices, which is a relatively less exploited issue in international and national literature, and to calculate the relative weights of main expenditures groups uncertainties within inflation uncertainty.In the analysis of inflation uncertainty between 1994:01 and 2013:12, besides the data related to the general index, the data about 10 different expenditure groups; `food, beverage and tobacco`, `clothing and footwear`, `housing`, `health`, `transportation`, `recreation and culture`, `education`, `hotels, cafes, and restaurants` and `miscellaneous goods and services` were used in the present study.In this connection, based on the idea that there might be structural breaks in the investigated variables during the period of 1994:01-2013:12, Bai-Perron test, GARCH-type volatility forecast models constructed by including the breaks in the measurement of the fluctuation and ARDL approach to determine the long-term relationship structure between the variables were used.One of the most outstanding outcomes of the current study is revelation of the relative importance of the transportation main expenditure group in price uncertainties. As known, in recent years, it has been emphasized by both TCMB and economic circles that high inflation figures have resulted from the negative direction of food prices and failure in achieving the inflation targets has been explained by the increases in food prices. However, the present study also revealed that this assumption made on the basis of the high ratio of foods in CPI may not be true.In countries like Turkey implementing inflation targeting and experiencing some difficulties in achieving the target, policies for solutions should be created considering price movements particularly in sectors having relatively higher importance in price uncertainties.
Uluslararası literatürde enflasyon olgusu, büyük oranda fiyatlar genel seviyesi üzerinden açıklanmakta ve çoğunlukla daha alt seviyelerde yaşanan fiyat hareketlilikleri dikkate alınmamaktadır. Çalışmanın çıkış noktasını da oluşturan bu durumla ilgili yapılan araştırmalar, bir adım daha ileriye götürülerek; hem Dünya hem Türkiye'de zaman zaman yer verilmekle birlikte pek fazla irdelenmemiş olan, TÜFE'nin bileşenlerinin, genel fiyatlar seviyesinde meydana gelen dalgalanmalarla olan etkileşimi araştırılmış ve ana harcama grupları belirsizliklerinin, enflasyon belirsizliği içindeki göreli ağırlıkları hesaplanmıştır.Enflasyon belirsizliğinin analizinde; 1994:01–2013:12 araştırma dönemi için genel endeksin yanında `gıda, içki, tütün`, `giyim ve ayakkabı`, `konut, su, elektrik, gaz ve diğer yakıtlar`, `mobilya, ev aletleri ve ev bakım hizmetleri`, `sağlık hizmetleri`, `ulaştırma hizmetleri`, `eğlence ve kültür`, `eğitim hizmetleri`, `lokanta ve oteller` ile `çeşitli mal ve hizmetler` olmak üzere toplam (10) farklı ana harcama grubundan meydana gelen (1994=100) temel yıl TÜFE verilerinden faydalanılmıştır. Söz konusu hesaplama gerçekleştirilirken, araştırılan değişkenlerde yapısal kırılma olabileceğinden yola çıkılarak Bai-Perron testinden, belirsizliğinin ölçümünde kırılmalar dahil edilerek kurulan GARCH tipi oynaklık öngörü modellerinden ve değişkenler arasındaki uzun dönem ilişki yapısının belirlenmesinde ise ARDL yaklaşımından faydalanılmıştır.Çalışmanın en göze çarpan sonuçlarından biri, ulaştırma ana harcama grubunun, ekonomide fiyat istikrarsızlıklarındaki göreli öneminin ortaya konulmasıdır. Bilindiği gibi, son yıllarda hem TCMB hem de ekonomi çevrelerinden beklenenden yüksek enflasyon gerçekleşmelerinin gıda fiyatlarındaki olumsuz seyirden kaynaklandığı yönünde vurgular yapılmakta, enflasyon hedefinin tutturulamaması da gıda fiyatlarındaki artışlarla açıklanmaktadır. Ancak bu çalışma ile, gıda malların tüketici fiyat endeksinde önemli bir paya sahip olmasından yola çıkılarak yapılan bu önermenin doğru olmayabileceği de gösterilmiştir.Türkiye gibi enflasyon hedeflemesi uygulayan ve belirlenen hedefleri tutturabilme hususunda sıkıntı yaşayan ülkelerde, bilhassa belirsizlikte göreli önemi en yüksek sektörlerin fiyat seyrinin ve hangi düzeyde belirsizlikle karşı karşıya olunduğunun dikkate alınarak, çözüm politikaları üretilmesinin daha uygun bir yaklaşım olduğu anlaşılmaktadır.