Recently, the increasing economic importance of Non-Wood Forest Products (NWFP) in the utilization from forest resources as well as providing opportunities for rural development necessitates the integration of NWFP into forest management plans with Ecosystem Based Multiple-use Planning (ETÇAP) approach because of sustainable management of these products. In this study, the conceptual framework for the integration of NWFP into forest management plans have been introduced. Then, the available ETÇAP DSSs (ETÇAPKlasik, ETÇAPSimülasyon and ETÇAPOptimizasyon) were redesign to develop NWFP-integrated forest management DSS and the application of these DSSs was performed for mushroom. In addition, the inventory of NWFP was examined and the appropriate inventory methods for grouped NWFP was determined. To determine models of spatial distribution and productivity of Kanlıca mushroom, 153 temporary and 30 permanent sample plots was established in Cide-Kızılcasu planning unit. All permanent plots was sampled during 4 years in mushroom season with 1 week interval. The logistic models mapping spatial distribution and mixed models estimating productivity of mushroom were built with the inventory of Kanlıca mushroom. These models were used for the integration of Kanlıca mushroom into the DSSs. NWFP-integrated ETÇAP DSSs have provided opportunities to test of different forest management strategies with various objective and constraints, and to analyze trade-off between timber and mushroom. The results showed that NPV of mushroom can surpass NPV of timber based on different strategies and wood and non wood forest products can be planed compatibly by using of GIS and DSS. In conclusion, DSS is inevitable in the integration of NWFP into forest management plans based on inventory, modeling and decision-making process for sustainable and multiple-use management of forest ecosystems. Generalization of the developed concept in country forestry sector come up with widely applied in different ecosystems having different range of NWFP.
Odun Dışı Orman Ürünlerinden (ODOÜ) elde edilen gelirlerin orman kaynakları içinde öne çıkması ve bu ürünlerin kırsal kalkınmadaki önemi, ODOÜ'nün çok yönlü ve sürdürülebilir planlanabilmesini sağlayacak Ekosistem Tabanlı Çok Amaçlı Planlama (ETÇAP) yaklaşımı çerçevesinde amenajman planlarına yansıtılmasını kaçınılmaz kılmaktadır. Bu çalışmada, ODOÜ'nün orman amenajman planlarına yansıtılmasını sağlayacak kavramsal çerçeve geliştirilerek, mevcut ETÇAPKlasik, ETÇAPSimülasyon ve ETÇAPOptimizasyon KDS'lerinin tasarım ve kodlamasının ODOÜ'yü de dikkate alacak şekilde yenilenmesi ve bu yenilenen KDS'nin önemli bir ODOÜ olan mantar için örnek bir alanda planlanması ve uygulanması gerçekleştirilmiştir. Bu amaçla öncelikle planlamanın temelini oluşturan ODOÜ'nün envanter konusu irdelenerek, kendi içinde gruplandırılan ODOÜ'ler için uygun envanter yöntemleri belirlenmiştir. Cide-Kızılcasu planlama biriminde Kanlıca mantarının konumsal dağılımını belirlemek için 153 adet geçici ve verimliliğini belirlemek amacıyla 30 adet devamlı örnekleme alanları alınarak 4 yıl boyunca mantar sezonunda 1 hafta ara ile örneklemesi yapılmıştır. Bu verilerle Kanlıca mantarının yayılış alanlarını ve verimliliğini tahmin eden lojistik ve karışık modeller elde edilerek Kanlıca mantarının KDS'ye entegrasyonu sağlanabilmiştir. ODOÜ entegrasyonuyla güncellenen ETÇAP KDS, çok sayıda farklı amaç ve kısıtlardan oluşan planlama stratejileri ile denenerek, odun ve mantar üretiminin karşılıklı ekonomik analizleri yapılmıştır. Buna göre, CBS ve KDS sayesinde ODOÜ'nün klasik odun üretimi süreci ile uyumlu olarak planlanabileceği ve farklı planlama stratejilerine bağlı olarak mantardan elde edilen net bugünkü değerlerin odundan elde edilenlere kıyasla önemli oranda artabileceği görülmüştür. Sonuç olarak, ODOÜ'nün çok amaçlı, sürdürülebilir planlara yansıtılmasının ancak envanter, modelleme ve karar verme aşamalarını barındıran bir KDS ile mümkün olduğu ortaya çıkmıştır. Geliştirilen kavramın ülke ormancılık sektöründe yaygınlaştırılması, farklı ODOÜ yelpazesinin bulunduğu farklı ekosistemlerde uygulanması ile mümkün görülmektedir.